9 Şubat 2022 Çarşamba

Mehmet Azimli'ye haksızlık yapılıyor

Belirli malum kesim şimdi de Mehmet Azimli hocaya sarmış durumda. Biliyorsunuz bu tür durumlarda "acaba iddia edilen kişi ne demiş" ilk ona bakıyorum. Azimli hocanın iddiasına ve ona isnat edilenlere baktım.

Azimli hocanın söylediği şu: Hz. Peygamber'in Adnan'a kadar bilinen soyunun normal evlilik yoluyla olduğunun bilindiğini, fakat haddizatında bunun bir önemi bulunmadığını ifade ediyor. Peygamber'in bir zinadan olmuş olsaydı bile bunun, onun değerinde bir düşürmeye sebep olmayacağını iddia etti. Tabi kitabın sonraki baskılarında bu ifadeyi kaldırmış.

Malum kesim de "vaaay sen misin peygambere zina çocuğu iftirası yapan" diye linç etmeye ve ölüm tehditleri de savurmaya başlamış.

Hocanın söylediklerinde yanlış bir şey yok. Hepinizin bildiği gibi soyluluğa dayalı aristokratik seçkinciliğin dinde ve İslam'da yeri yoktur. Peygamberin her atasının kendi döneminde yaşayan insanlardan daha üstün olduğunu söylemek herşeyden önce tevhidin ruhuna aykırıdır. Böyle bir "soya dayalı seçkinci" bir iddianın batıl olduğunu gösteren bir çok ayet vardır. Hz. Adem'in oğlu katildi, Hz. Nuh'un oğlu, Hz. İbrahim'in babası, Hz. Nuh ve Hz. Lut'un karıları ve Hz. Muhammed'in amcası kafirdi.

Küfür konusunda böyle, nesep konusunda da Hz. Muhammed'in Kureyş içinde bir ayrıcalığı ve bir üstünlüğü yoktu. Zuhruf süresi 31. ayette kafirlerin Hz. Muhammed'i küçümsedikleri onu sıradan buldukları anlaşılmaktadır: "Ve dediler ki: Bu Kur'an, iki şehirden birinin azametli bir adamına indirilmeli değil miydi?" (Zuhruf 31) Benzer bir konu Talut'un kıssasında da geçer: Bakara süresi 247. ayette Allah Talut'u İsrailoğullarına kral olarak seçince birileri "biz ondan daha varlıklı ve önde gelenleriz bize verilmeli değil miydi?" diye itiraz etti. Buna cevaben "Allah ilimde ve cisimde onu destekleyerek" Allah mülkünü dilediğine verir, demiştir. (Bkz. Bakara 247)

Zina ve namus konusunda verilen tepkiler de doğru değildir. Hz. Nuh ile Hz. Lut'un karıları da kocalarına ihanet etmiş ve aldatmıştır. Ayete bakalım: "Allah, inkâr edenlere, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiç bir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: 'Ateşe diğer girenlerle birlikte girin' denildi." (Tahrim 10)

Burada açık bir şekilde iki peygamberin karılarının onların nikahı altında iken eşlerini aldattıkları belirtilmektedir. Müfessirler genellikle bu aldatmanın "zina" şeklinde değil "küfür" şeklinde olduğunu söylese de Kuran ifadesi her iki duruumu da kapsamaktadır. "Nikahları altındayken ihanet ettiler" denildiğinde bu ifadeden salt olarak anlaşılan zina yapılmış olmasıdır. Kaldı ki nikah konusunda küfür ve zina eşdeğerdir. Bunun için de Nur süresi 3. ayete bakmamız gerekir: "Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır." (Nur süresi 3).

Görüldüğü gibi zinakar bir kadınla evlenmek ile müşrik bir kadınla evlenmek eşit sayılmıştır. Bu durumda Nuh ve Lut'un karılarının küfrü de zinakarlığı da sabittir.

Hz. Nuh tüm insanlığın ikinci babası olduğuna göre inşallah onun ikinci üçüncü hanımları da vardı.

***

İslam toplumu malesef aristokratik soyluluğu muazzam derecede yüceltmektedir. Belki de birçok problemimizin kaynağı budur. Bunu tartışmaya da pek yatkın değilizdir. Siz bırakın peygamber soyunu, kralların padişahların soyluluğunu tartışabiliyor muyuz? İslami toplumumuz padişahların soydan gelen egemenlik hakkını reddetmeye hazır mıdır?


 

Paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *